Fotoğraf

Fotoğraf çekilir, resim yapılır, grafik ise bambaşka..

Bu üstteki satır sayfaya ilk yazdığım cümle idi.. Dedim ya WordPress öğreniyorum. Neyse konuyu dağıtmayalım.. Konumuz neydi fotoğrafçılık. Yine sanırım çocukluktan başlayıp günümüze kadar geleceğim..

Daha önce şu cümleyi de Fotokritik.com’da yazmıştım. Sanırım fotoğrafçılığa dair ilk anılarım, 1980’lerin sonu, 1990’ların başı gibi, evin fotoğraf makinesini (Yanılmıyorsam Konica veya Kodak’tı) kaçırıp etrafta hoşuma giden şeylerin fotoğraflarını çekmemle başlar. Annem tabi fotoğrafları bastırınca bunlar ne diye bana söylenirdi ama neyse. Babamdan da bahsedeyim tekrar yeri gelmişken, gazetecilik mezunu işte, bir fotoğraf makinesi vardı, deri kılıflı bir SLR, onu kurcalamayı da çok severdim ama babam sanırım öğrencilik yıllarından beri pek bir fotoğraf çekmemiş, çok sonraları yurtdışı gezileri için bir kompakt dijital makine aldık ona, onunla çekti ama o SLR keyfini beraber yaşayamadık..

Babam

Ailemden bahsederken bir de dayıma ve halamın eşi enişteme değineyim. Dayım o zaman TIR ile Almanya’ya çalışırdı, oradan getirmişti bizim evin ilk makinesini, evde babamın başka makinesi vardı bahsettiğim gibi ama benim ilk çekim yaptığım ya da ailece kullandığımız ilk makineydi.. Sağolsun.. Bu zamanlarda çektiğim fotoğraflardan bazıları hala basılı olarak mevcut, belki birkaç tanesini eklerim buraya.. Eniştem de gazeteciydi ve yine Nikon SLR makinesi vardı, bir yığın da objektifi.. Çok severdim o makineyi ama onun çekim yapması daha da çok hoşuma giderdi. Yattığı yerde huzur içinde uyusun..

Eskilerden bahsedince tabi biraz karamsar oldu ama aslında fotoğraf çoğunuzun bildiği ya da tahmin ettiği üzere oldukça eğlenceli bir şey.. Uzun süre kendi makinem olmadı belki de, bir kompakt analog makinem vardı, bir de tek kullanımlık makineden bozma yine filmli bir makinem.. Bunlarla da çok çekim yaptım. Tabi çok derken filmli makinelerde bütçe de çekim de kısıtlı oluyor. Yavaş yavaş dijital makineler boy göstermeye başlamıştı, ilk incelemelerimi MacWorld dergisinin Apple QuickTake serisinin yorumlarını okuyarak yaptım. Megapiksel çok üstün bir kavramdı.. Ciddi ciddi kilopiksellerden bahsediliyordu ya da 0,80 Megapiksel gibi bir değerden bahsediliyordu. Bir ara Mustafa (O mu kim?) buna benzer bir makine getirmişti ama onunla çekilen fotoğrafı bulamadım : ( 2003 öncesi dijital fotoğraflar neredeyse kim bilir..

Orite ile çekilmiş bir Sultanahmet Camisi

Sonraları kompakt bir dijital aldım.. Hala duruyor ama kullanmıyorum tabi.. Orite marka interpolasyon ile 3.1 MP olan, normalde 2.0 MP sensörlü bir makine.. Tabi bunu takip eden senelerde kameralı telefonlar da yavaş yavaş çıkmaya başlamıştı.. Annem sağolsun bir Nokia 6600 aldı bana, onunla da çok çektim, çoğu anı fotoğrafı gerçe.. İlk ciddi makinem Panasonic Lumix FZ30’du. DSLR-like denilen makinelerden, şimdi değerli dostum Hayrullah’ta. Hala yaşıyor mu makine bilmiyorum. Tabi bu da yetmemeye başladı bir süre sonra ve nihayet SLR almaya karar verdim. Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği’ndeki analog SLR’yi saymazsam ilk ciddi SLR deneyimim olacaktı. Babamın SLR’si ise kayboldu. Hala da kayıp, şimdiden sonra da bulunacağını zannetmiyorum. Kısa bir araştırmadan sonra Nikon D90’a karar kıldım ve 18-105 mm lens ile ilk SLR’mi elime aldım. Uzun yıllar çekim yaptım, sonrasında ise Eskişehir’e gittim ve geldim ama makine bu gidiş-geliş esnasında kayboldu! Seri numarası “8356131” bilen gören olursa makineyi, bakacağım icabına..

FZ30 ile ay..

D90 kaybolunca, daha ileride almayı düşündüğüm full-frame makineyi almaya karar verdim. D800! Güzel makine, tabi lensler ile daha da iyi oluyor.. Biraz objektif sıkıntım var, daha çok işimi görecek ekipmana ihtiyacım var, elimde bir 24-85 mm, bir de D90’dan kalan 70-300 mm var. Evde bir de 50 mm sabit var.

D800 ve arkada da X30

En son olarak ise tatillerde yanımda taşımaya ikinci el olarak Fujifilm X30 aldım. Bazen iki makinemi de taşıyordum. Genel olarak başarılı bulduğumu söyleyebilirim ama karanlıkta video çekimi bir fecaat! Bunların dışında birkaç aksiyon kamerası, bir araç kamerası vs. de var. E, telefonum da aslında güzel sonuçlar veriyor.. Ama öyle ya da böyle amiral gemim hala Nikon D800.. Elimden farklı makineler geçti.. Birçoğu cidden iyi makineler ama Nikon’dan vazgeçmek istemem.. Nikon’cuyuz sonuçta.. Tabi Nikon’u su altına sokmak, o ekipmanı almaya sıra gelmediği için mümkün olmadı. Sağolsun SJCAM SJ5000x Elite da bu işimi görüyor. Güzel foto ve videolar çektim, 2 senedir dalış yapamasam da..

SJCAM Selfie’si

Gelelim neticeye.. Hiç profesyonel değilim.. Profesyonele denk işler yaptım ama rica ile.. Ticari olarak bu hobimi paraya çevirmeyi pek düşünmedim. Belki yakında Singami ile düşünürüm(!) Bir kere 1 TL kazanmıştım gerçe, o da gazetede yayınlansın diye çektiğim bir seri fotoğraftı.

Fotokritik ve Netfotoğraf’ta çeşitli çalışmalarım vardı ama bu siteler kapandı. Son yıllarda Sosyal – Facebook hesabımdan ve instragram sayfamdan paylaşımlarda bulunuyorum. Bunların linkleri yukarıda.. Takip ederseniz sevinirim ayrıca.

Güzel fotoğrafçı arkadaşlarım var, bunların en başında Tuğba Avcı gelir, sonra Esra Pozan, Mehmet Turgut gibi ünlü isimlerle de tanışıklığım, arkadaşlığım var. Eski FDT başkanı, Kadir Duygulu ve sevgili arkadaşım Diğdem Özer’den, üstadım Ömer Hatırnaz’dan ve sevgili Semra Atik’ten ve Cahit Dumlupınar’dan bahsetmeden geçemeyeceğim ayrıca.. Portfolyolarını incelemenizi öneririm..

Profesyonel çekim için şu iki linki de önereyim:

http://tugbaavci.com/

http://www.esrapozan.com/

Bu da önüme ne geldiyse karışık yüklediğim bir galeri, beklentiye girmeyin yani:

Facebook’tan karışık