Hello World! yerine Hello Word! ya da ¡Hola Palabra! mı desem acaba? İçimdeki saçmalama isteği ile birlikte bir yandan da sitenin yazı araçlarını tanımak için böyle bir girişim yapıyorum. Eğer beceremezsem zaten peşinden bir de öz hakiki Hello World sayfası gelebilir..
İnsanların bazıları rahat, bazıları ise rahatsızlanan; asıl mesele, gerçek manada rahatsız olan insanları huzursuz etmesi.. Şimdi bir grup daha insan olduğunu fark ettim. Bunlar da huzursuz, huzuru bulamayan insanlar.. Gamsız ya da rahat kabul ettiğim insanların iç dünyasını bilemem ama “rahatsız” insanların diğerleri üzerinde huzursuzluk yarattığını sanırım iddia edebilirim.
İçimde eksik olan şeylerden biri huzur sanırım. Fazla olan da stres.. Aslında stresi iyi yönettiğimi düşünüyorum. Güçlü bir şekilde karşısında durup, gerekli halde tüm tahliyeleri açarak boşaltabiliyordum. Şimdilerde ise sanki stresin kıvamı değişti, çeperlerine yapışıyor, tahliyeler açıkken akıp gitmiyor gibi. Bu sefer onu temizlemek için başka bir şey kullanıyorum, bazen onun “stress chamber”ında olması yine bir stres algısı yaratıyor. Neticede marjinal fayda gibi düşünmek gerek belki de ortalığı temizlemek için fazla deterjan kullanmak ya da aç iken bolca şeker yemek.. Sanırım bana deterjan daha iyi oldu.. İkisini karıştırıp içmem sanırım. Neyse.. İşte saçmalama isteği de bazen bu tahliyelerden birisi olabiliyor. Bununla beraber bunun tahliye hattı çok geniş değil.. Genişlemeye müsait mi, zorlanırsa olabilir ama o zaman ‘şiraze’ nereye gider bilmiyorum. Rüzgarda dağılan kağıtlar gibi kitabımın sayfaları parçalansın istemem.. Belki de ipek iyidir, belki başka bir polimer yapar şirazeyi..
Neyse şimdilik bu kadar saçmalama isteği yeter.. İstek bitmese de, saçmalama bitmiş olsun ya da..